Hakimler.005

Kutsal Kitap’ı okurken insanların anlamakta en fazla güçlük çektiği şeylerden biri, Kenan’daki katliamlardır. İnsan kendisine hemen sorar: Tanrı iyiyse nasıl masum insanların katledilmesini onaylayabilir? Üstelik, “Kadın erkek, genç yaşlı, küçük ve büyük baş hayvanlardan eşeklere dek, kentte ne kadar canlı varsa, hepsini kılıçtan geçirin” veya “nefes alan bir şey bırakmayın” gibi ifadeler! Devam etmeden önce şunu belirtmek lazım ki, bu ifadeler antik çağda kullanılan genel deyimlerdir. Örneğin Türkçe’de spor müsabakalarında kullanılan “sizi silip süpüreceğiz” ifadesi gibi. Kastedilen şey karşı tarafı “katletmek” veya “paspas ile süpürmek” değildir elbette. Kastedilen, karşı tarafı yenmektir.  Aynı şekilde bu Eski Ahit deyimlerinde kastedilen şey kentleri (kaleleri/suriçlerini) yerle bir etmek ve İsrailli askerlere direnen veya karşı çıkanları öldürmek (yoksa soykırım işleyip her canlıyı öldürmek değil).

Deyimler bir yana, asıl soruya dönelim: Tanrı nasıl savaşı veya katletmeyi buyurabilir? Öncelikle şunu belirtmek lazım ki, İsrail vaat edilen toprağa girdiğinde bu halklarla zaten savaş içindeydi. Henüz halk çöldeyken birçok Kenan krallığı onlara karşı zaten savaş ilan etmişti (bkz. Çıkış 17:8, Çöl. Say. 21:21-32; Yas Tek. 2:26, 3:1). Ayrıca Tanrı bu katletme buyruklarını bir cihat olarak (yani dini yaydırmak için) veya tüm Kenanlıları öldürmek (soykırım) için vermiyor. Nasıl tufan gibi doğal afetler insanlığın kötülüklerinin son bulması için kullanıldıysa, bu coğrafyadaki kötülüklerin son bulması için bu kez İsrailoğullarını bir adalet aracı olarak kullanmayı seçiyor. Özellikle İsrail toplumunu kullanıyor ki, bu olaylar kendilerine ibret olsun ve Kenanlıların işlediği günahlara düşmesinler.

Kenan’daki kötülük merkezleri şehirlerdi; daha spesifik olmak gerekirse iç kaleler veya suriçleri. Sur dışındaki yerleşimler hedef tahtasında değildi. Kaleiçi veya suriçi dediğimiz yerler kralların oturduğu, ilahlara kurbanlar sunulduğu, tapınakların her tür cinsel ahlaksızlığa açık olduğu merkezlerdi. Ama ne tür kurbanlar veya ahlaksızlıklardan bahsediyoruz?

İşte Raş Şamra tabletlerinin önemi burada ortaya çıkıyor. 2.Dünya savaşından sonra Ugarit’te (Suriye) keşfedilen  MÖ. 14.-13. yy. tabletleri Kenan dini ve vahşetlerini ortaya koymaktadır. Mesela:

(1) Molek adındaki ilaha bebekleri yakmalık kurban sunusu olarak diri diri yakmaları (Levililer 18:21, Yas. Tek. 12:31, 2 Krallar 21:2-6);

(2) İlahlara sunulan bazı kurbanlarda “çocuğu 7 kez sütün içinde” haşlamaları (bkz. Çıkış 23:19);

(3) Baal tanrısının yağmurlarını tetiklemek için rahiplerin ineklerle ve kendi öz kız kardeşleriyle cinsel ilişkiye girmeleri (Bunu yaparken Baal ve Anat hikayesini canlandırıyorlardı: Baal, inek şeklini alan kızkardeşi Anat ile cinsel ilişkiye girer ve böylece “toprağa bereket” getirecek çocukları ortaya çıkar);

(4) Bu toplumlarda havyanlarla cinsel ilişkiye girmenin son derece normal bir şey olarak karşılanması (Örneğin, Hititlerin cinsellik ile ilgili yasaları içeren Boğazköy tabletleri; domuz, köpek vb. hayvanlarla ilişkiye girmeyi yasaklıyor fakat atlarla ve katırlarla serbest kılıyor).

Yani bu toplumların insanları masum değillerdi çünkü işlenen suçlar günümüz standartlarıyla adeta insanlığa karşı işlenen suçlar kategorisine girmekteydi. Bu durumda hangisi daha büyük kötülük olurdu? Tanrı’nın müdahale etmesi mi yoksa bu duruma seyirci kalması mı? Tanrı İbrahim’in döneminden itibaren Kenanlıların tövbe etmeleri için 600 senelik bir zaman tanıyor (bkz. Yaratılış 15:15). Kenanlılarda bir değişim olmayınca Tanrı müdahale etmeyi seçiyor. Böylece Kenanlılar üzerine yargı yağdırıyor ve İsrail halkı Kenan topraklarını fethediyor.

****

KAYNAKÇA:

  • Copan, Paul. “Is God a Moral Monster?” Baker. Grand Rapids, 2011, sf. 170-182.
  • Ringgren, Helmer ve Åke V. Ström. “Religions of mankind, Today & Yesterday.” Fortress Press. Philadelphia, 1967, sf. 149.
  • Grabbe, L. L. “The Seasonal Pattern of the Baal Cycle,” UF 8, 1976, sf. 57-63.
  • Türkçe Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes Şirketi & Yeni Yaşam Yayınları, Eski ve Yeni Çevirisi.
  • Resim: Rama. Wikimedia Commons.