Musa’nın yazarlığını çürütmek için kuşkucuların başvurduğu en temel argümanlardan bir tanesi Tevrat metninin Musa’dan üçüncü şahıs olarak bahsetmesi ve özellikle Yasa’nın Tekrarı 33 ve 34’te Musa’nın ölümü kaydedildiğinden, Musa’nın Tevrat yazarlığını yapmamış olması iddiasıdır.
Bu iddialar oldukça basit bir şekilde çürütülebilir. Eski metinlerde tarihsel olayların anlatımında 3. şahısın kullanışı yazının tarihsel olduğunu gösteren bir unsurdu. İbrani tarihini anlatmak isteyen yazılarda bunu sık sık görmekteyiz. Ama 3. şahıs kullanımı sadece İbranilere öz bir teknik değildi. Antik dönemin yazarları tarafından yaygın olarak kullanılan bir tekniktir.
Musa’nın eğitim aldığı Mısır medeniyetini örnek alalım. Frood ve Baines’e göre Ramesid dönemi Mısırındaki hiyeroglif yazıtlarında birinci şahısın kullanımı yazının tarihi değil, kurgu olduğu anlamını taşımaktadır. Zira birinci şahıs olayların idealleştirilmiş bir uyarlaması için kullanılmaktaydı. [1]
Antik Mısır’dan günümüze ulaşmış ve 3. şahıs ile yazılmış birçok biyografik yazıt vardır. Bunlardan biri Batı Thebes’de 409 No’lu mezarda bulunan Samut’un yazıtıdır. Yazıtın son cümlesi birinci şahısla yazılmış bir dua ve adak olmasına rağmen; Samut kendi biyografisini aktarırken 3. şahsı kullanmaktadır. 1959’da keşfedilen bu yazıtın tarihi Mısır’ın 18. hanedanlık dönemine aittir. Yazıt şu şekilde başlar:
“Güney Heliopolis’te bir adam vardı,
Teb’de gerçek bir katipti.
Samut ismini annesi verdi,
Annesinin ismi KyKy’di
Samut’un tanrısı onu eğitti,
Öğretisine göre yetişti
Onu yaşam yolunda koydu
vücudunu korumak için…”[2]
Görüldüğü gibi Musa’nın Mısır’da bulunduğu dönemden, tarihsel olayların altımında 3. şahısın kullanımını bulmak mümkündür.
Musa’nın ölüm bahsine gelelim. Bilindiği gibi antik çağda yazarlık kavramı bir kişinin metnin tümünü yazmış olması manasını taşımıyordu. Genellikle yazarlar, katipler veya asistanlar kullanırlardı. Fakat Musa’nın katip veya bir yardımcı kullanmış olabilmesi onun asıl yazar olmasına engel teşkil etmez. Günümüzde bile birçok Üniversite profesörü kitaplarının bazı kısımlarını asistanlarına yazdırır. Ama bu gerçek, kitabın Üniversite Profesörüne atfedilemeyeceğe anlamına gelmez. Profesör bütün süreci yönetir dolaysıyla eser onun eseridir, her ne kadar kitap’ın bazı kısımları bir asistan tarafından yazılmış olsa da. Geleneğe göre Tevrat’ın son bölümlerini yazmış olan kişi Musa’dan sonra gelmiş olan Yeşu peygamberdir. Musa Tanrı’nın sözü uyarınca öleceğini biliyordu: “RAB Musa’yla Harun’a, “Madem İsrailliler’in gözü önünde benim kutsallığımı sayarak bana güvenmediniz” dedi, “Bu topluluğu kendilerine vereceğim ülkeye de götürmeyeceksiniz” (Çölde Sayım 20:12). Tevrat’ın son bölümleri yazılırken İbrani halkı vaat edilen topraklara girmek üzereydi. Musa bu topraklara giremeyeceğini biliyordu: “Yüz yirmi yaşındayım. Bundan böyle size önderlik edemem. Üstelik RAB bana, ‘Şeria Irmağı’nın karşı yakasına geçmeyeceksin’ dedi. Tanrınız RAB önünüzden geçecek. Bu ulusları önünüzden yok edecek. Ülkelerini mülk edineceksiniz. RAB’bin sözü uyarınca Yeşu size önderlik edecek” (Yasa’nın Tekrarı 31:1-2).
Bu durumun ışığında, Musa’nın özellikle yardımıcısı olan ve kendisinden sonra halka liderlik yapacak olan Yeşu’ya Tevrat metninin son kalan kısımlarını tamamlaması için emir verdiği düşünülmektedir. Hristiyan inancı için bu durum Kutsal Kitap’ın vahiysel anlayışını etkileyen bir unsur değildir çünkü Hristiyan anlayışında vahiy, kitapların gökten inmesi veya bir melek tarafından dikte edilmesi değildir. Hristiyanlıktaki vahiy anlayışı Tanrı ruhu esinlemesi ve yönlendirişiyle birden çok yazarın metin yazma işleminde dahil olmasına müsade eder. Bu durum, az önce profesör örneğinde açıkladığımız gibi, Musa’nın Tevrat yazarı olmadığını ispat etmek için yetersidir.
Kaldı ki eğer amaç keyfi yorum değilde, bilimsel bir yaklaşım ile gerçeği öğrenmekse, Musa’nın Tevrat’ın yazarı olduğunu savunan birçok bilimsel çalışma bulmak mümkündür. Mesela, 1982 senesinde İsrail’deki Technion Üniversitesinin çalışmasında Tevrattan 20,000 İbranice kelime bilgisayar’a yüklenmiş ve keşfedilen kalıplar ve yapılar ışığında Tevrat’ın tek yazar tarafından yazılmış olmasına %82’lik bir istatiksel oran verilmiş.[3]
Aynı şekilde 1988 yılında Jerusalem College of Technology ve Hebrew University’nin ortak çalışması sonucu Matematik profesörleri Doron Witztum, Eiyahu Rips ve Yoav Rosenberg tarafından yayınlanmış “Equidistant Letter Sequences of the Book of Genesis” adındaki bilimsel makale yine istatiksel açıdan tek yazarlık görüşünü destekleyen çalışmalar arasında yer alır. Bu çalışma günümüzde halen çürütülememiştir.[4]
————————————
KAYNAKÇA:
- [1] Elizabeth Frood, John Baines. “Biographical Texts from Ramessid Egypt”; sf. 3.
- [2] Elizabeth Frood, John Baines. “Biographical Texts from Ramessid Egypt”; sf. 85, 86.
- [3] Russell Grigg. “Who wrote Genesis?” http://creation.com/did-moses-really-write-genesis
- [4] Dr. Jeffrey B. Satinover. “Divine Authorship? Computer Reveals Startling Word Patterns.” Bible Review, Vol. IX, Number 5, October 1995. http://www.meru.org/Codes/satinovr.html
- Türkçe Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes Şirketi & Yeni Yaşam Yayınları, Eski ve Yeni Çevirisi.