Günlük Hayat ve Yazıtlar.006

 

Eski Ahit’i okuduğumuzda akla takılan sorulardan birkaç tanesi ise temizlik yasalarıyla ilgili olur. Mesela cinsel ilişkiden sonra erkek ve kadın suda yıkanır ve bütün bir gün topluluktan ayrı tutulur (Levililer 15:16-18). Aynı şekilde kadınlar adet dönemlerinde de yıkanıp 7 gün boyunca topluluktan ayrı tutulur, çarşafları ve giysileri de temizlenir (Levililer 15:19-24). Buna başka benzer yasaları da eklemek mümkündür. Mesela domuz veya benzeri kirli sayılan hayvanların yenmemesi gibi… Bu kişilerin ayrılık dönemi sona erdiğinde kurban kesilip topluluğa tekrar kabul edilirledi. Peki bu garip uygulamaların nedeni nedir? Neden Tanrı böyle bir şey buyursun ki?

Öncelikle şunu belirtmek lazım. Bahsi geçen akıntılar bir erkek veya bir kadını günahkâr yapmazdı sadece törensel olarak kirli yapardı. Dolayısıyla bu yasaların en önemli amacı törensel temizliği sağlamaktı. Eski dünyada dini ortamlara girmek için törensel olarak temiz olmak şarttı. Mesela Eski Mısır’da rahipler tapınaklara girmeden önce fiziksel olarak temiz olmaları gerekirdi. Bunu yapmak için rahipler baştan aşağı traş olurlardı ve suyla temizlenirlerdi. Tapınak dışında normal aile hayatlarına devam ederken, yine cinsel ilişkiler sonrasında temizlenmeleri gerekir ve sadece törensel temizlikle tekrar tapınaktaki rahiplik görevlerine devam edebilirlerdi. Rahip sınıfından olmayanlar veya törensel olarak kirli olanlar tapınaklara asla giremezdi. Ayrıca rahiplerin balık yemesi de yasaktı. Bunun nedeni ise balıkların bıraktığı koku idi. Benzer temizlik ritüelleri firavunun sarayına girmeden önce de yapılırdı. Neden mi? Firavun aynı zamanda bir tanrı olduğundan saray “kutsal toprak” veya “tapınak” olarak da sayılırdı. Dolayısıyla firavunun huzuruna girmek isteyenlerin öncesinde törensel bir temizlikten geçmeleri lazımdı. Bunun bir örneği Tevrat metninde mevcuttur. Mesela Yusuf, firavunun huzuruna girmeden temizlenir ve traş olur. (Yaratılış 41:14)

Mısır ortamından çıkan İbraniler’e Tanrı devrim niteliğinde bir şey söyler: “Siz benim için kâhinler [rahipler] krallığı, kutsal ulus olacaksınız.” (Çıkış 19:6) Tanrı İbrani halkıyla bir antlaşma yapar. Bu antlaşma sonucu halk seçilmiş bir “rahipler topluluğu” olur. Eski Mısır’daki algıdan farklı olarak Tanrı’nın İbraniler arasındaki varlığı tapınak veya saraylarla kısıtlı değildir. Cemaat neredeyse, orası “kutsal toprak” olarak algılanır. Elbette ki Tanrı’nın varlığını simgeleyen bir merkezi antlaşma çadırı vardır. Fakat Tanrı aralarında mabet oluşturduğu için sadece merkezi antlaşma çadırı değil, bu çadırın etrafında kurulan aile çadırları veya yurtlar da “kutsal toprak” olarak algılanırdı. Dolayısıyla törensel temizliğin amacı topluluğa Tanrıyla doğrudan ilişki içersinde bulunan kutsal bir cemaat olduğunu hatırlatmaktır. Doğrudan Tanrıyla ilişki içersinde olan bu “rahipler topluluğunun” hem ahlaki olarak (10 emir, vs.) hem de fiziksel olarak (temizlik ve yemek yasaları) pak olmaları gerekiyordu.

Temizlik yasalarının ikinci bir genel amacı ise (2) hijyenli bir ortam sağlamaktı. Bundan 3000 sene önce günümüzdeki gibi hastaneler, eczaneler veya ilaçlar yoktu. Kan akıntıları, adetler vs. insan vücudunu güçsüzleştirip farklı hastalıkların bulaşmasına yol açabiliyordu, özellikle de insanların birbirine yakın, dar alanda yaşadıkları ortamlarda… Dolayısıyla uzaklaştırma ilk etapta önce uzaklaştırılanın sağlığı yararına, ikinci bir etapta ise olası bulaşıcı hastalıkların topluluğa yayılmasını önlemek içindi. Burada bir not düşmek lazım. Uzaklaştırma topluluktan bir soyutlaştırma değildi. Sadece bir müddet yerleşim yerinden uzaklaşmaktı. Bekleme süresi tamamlanıncaya kadar topluluktan uzaklaştırılan kişiye gıda, su vb. ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle aile yakınları tarafından ziyaret gerçekleştirildi. Yani buradaki uzaklaştırma, toplumsal bir soyutlaştırma veya dışlanma olarak algılanmıyordu. Aksini yorumlamak zaten 21. yüzyıl hassasiyetlerimizi metinin içinde okumak olur ki, bu da bizi yanlış istikametlere yönlendirir.

Sonuç olarak toparlayacak olursak temizlik yasalarının iki temel nedeni vardır: (1) Törensel temizlikle topluluğun Tanrıyla doğrudan ilişki içersinde bulunan kutsal bir cemaat olduğunu hatırlatmak. (2) O dönemin koşullarını göz önünde bulundurarak hijyenli bir toplumsal ortam sağlamak. Böylece tarih ve arkeolojinin özellikle Kutsal Kitap’ı doğru yorumlamamızda ne kadar faydalı bir dal olduğunu da bir kez daha gözler önüne sermiş oluyoruz.

Zamanla İbraniler hataya düşer ve bu temizlik yasalarını ahlaki yasalar kadar önemli saymaya başlar. Aslında Ferisiler ile İsa Mesih arasında geçen tartışmaların çoğu bu algı farklılığından kaynaklanmaktadır. İsa Mesih törensel temizliliğin ahlaki temizlilikle karıştırılmaması gerektiğini vurgulayıp birçok kez Ferisilere karşılık verir: “Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin… İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.” (Markos 7:14-16) Yine bir keresinde İsa bir Ferisi’nin evine yemeğe davet edilir. İsa yemekten önce ellerini yıkamaz. Ferisi buna gücenir ve İsa ona şöyle der: “Siz Ferisiler, bardağın ve tabağın dışını temizlersiniz, ama içiniz açgözlülük ve kötülükle doludur.” (Luka 11:37-39)

****

KAYNAKÇA:

  • Fried S., Lisbeth. “Why Did Jospeh Shave?” Exploring Genesis: The Bible’s Ancient Traditions in Context. (2013) sf. 24–32.
  • Türkçe Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes Şirketi & Yeni Yaşam Yayınları, Eski ve Yeni Çevirisi.
  • Resim: Tabernacle Replica. http://eglewis.blogspot.com.tr/2012/01/messiahs-mansion-replica-of-israelites.html