İsa bu dünyadan ayrılırken geride, yetiştirdiği Havariler ve öğrenciler bıraktı. Yeryüzündeyken de dünyadan ayrılırken de Müjde’yi (İncil’i) yaymaları için onlara talimatlar verdi. Olup bitenler daha tüm tanıkların hafızalarında tazeyken, Havariler İsa mesajını tebliğ etmeye (duyurmaya) başladılar. Havarileri İncil’i tebliğ (kerygma) etmeye motive eden asıl şey İsa’nın buyruğudur. Havariler ve Elçiler 20-30 senelik bir sözlü tebliğ ve hafızlık döneminden sonra sözel tebliğlerini yazıp ilk İncil’in yazıtlarını oluşturmuşlarıdır. Havari Yuhanna’nın ögrencisi Papias’a göre, İsa henüz hayattayken Matta “sözlerini İbranice lehçesi [Aramice] olarak topladı [not aldı]” ve böylece İncil’in bel kemiği veya tebliğ mesajının ana hatları oluşmuş oldu. Matta’nın bir vergi görevlisi olduğunu anımsayacak olursak, aslında kendisinin bu görevi yerine getirmiş olabileceği en makul sonuçtur. Elbette ki İncil’in her bir yazarı havari veya elçi de değildir. Burada özellikle Markos ve Luka’dan bahsetmekteyiz. Fakat Markos, Petrus’un katipliğini, Luka ise Pavlus’un katipliğini üstlenmekteydi ve yetkilerini havarilerden bizzat almışlardı. İncil metni yazıldığında Havariler hala hayatta idi. Kilisenin başı havarilerdi; eğer yazıları onaylamasalardı şüphesiz bununla ilgili bir şüphe veya eleştiri getirebilirlerdi. Halbuki hiçbir yazıda böyle bir şey görmemekteyiz.
Bizzat Havari Yuhanna’nın öğrencisi olup Hristiyan aleminin ilk tefsir kitabını yazan Hierapolisli Papias’ın ifadelerinde (MS 110-130) aslında İncil’in yazılışıyla ilgili önemli bilgilere sahibiz:
“Markos, Petrus’un yorumcusu olarak, sırasıyla olmasa da, Mesih’in söyleyip yaptıklarından hatırladıklarını tam olarak (accurately) yazdı. Çünkü o [Markos] Rabbi dinlemedi, takip de etmedi. Fakat kendisi, söylediğim gibi, dinleyicilerin ihtiyaçlarına göre öğretiş verirken Rabbin vaazlarını bir kompozisyon içinde sunmaya çalışmayan Petrus’u izledi [öğrencisiydi]. Böylece Markos hatırladıklarını yazarken hiçbir hata yapmadı. Çünkü hem duyduklarının hiçbirini atlamamak hem de bir yanlış sokmamak konusunda çok dikkatli davranırdı” (Eusebius, His.Ecc. III, xxxix, 15).
“Matta hakkında [Papias], şunları söyler: Matta, [Rab’bin] sözlerini İbranice lehçesi [Aramice] olarak yazdı [not aldı] ve hepsi [Havariler] elinden geldiğince bunları [Grekçeye] çevirdi. Aynı yazar [Papias], Yuhanna’nın ilk mektubundan ve de Petrus’unkinden alıntılar yapar.” (Evsebius, His.Ecc. III, xxxix, 16)
Netice itibarıyla İncil nasıl duyuruldu ve yazıya geçirildi? Baştan beri Hristiyan kiliseler; Havarilerin tebliğinden kaynaklanan, sözlü veya yazılı koleksiyonlar halinde korunan ve ezber sistemiyle sürekli teyit edilerek denetim altında tutulan İncil’in nüshalarına sahiplerdi. Bunlar, zamanı geldiğinde gelecek nesillere miras olarak bırakılmak üzere yazıya geçirildi. Günümüzde sahip olduğumuz İncil de işte budur.
****
KAYNKAÇA:
- Madrigal, Carlos. “Apologia: İncil ve Hıristiyanlık Sorgulanıyor.” Dharma Yayınları, 2009, sf. 165-168.
- Schaff, Philip. “Ante-Nicene Fathers.” Christian Classics Ethereal Library. Grand Rapids, sf. 404-407.
- Resim: Valentin de Boulognes. Saint Paul Writing His Epistles. Wikimedia Commons.