Gercek İncil Nerede?.001
‘Barnaba İncili’ birçok uzman tarafından otantikliği reddedilen, genellikle 16. yy.da İspanyolca ve/veya İtalyanca olarak yazıldığı kabul edilen sahte bir ‘İncil’dir. Bu ‘İncil’ dört kanonik Müjde’nin toplamı kadar uzundur (222 bölüm). İçeriği de, bu dört Müjde’den alınıp Hıristiyanlık hakkındaki İslâmi görüşü onaylamak için harmanlanan anlatılardan oluşmaktadır.

‘Barnaba İncili’nden en erken bahis, İbrahim al-Taybili tarafından 1634’te Tunus’ta yazılmış olup Madrid’te saklanan BNM MS 9653 sayılı Moriscolar’a ait bir el yazmasında bulunmaktadır. Ayrıca 6. yy.a ait Decretum Gelasianum (Gelasian Fermanı) ve 7. yy.a ait List of the Sixty Books (Altmış Kitap Listesi) belgelerinde de “Barnaba’ya göre” bir apokrif İncil’den söz edilmektedir. Ne var ki, bu iki belgede söz konusu İncil’in neye benzediğine dair hiçbir ipucu verilmemektedir. Dolayısıyla 16. yy.a ait ‘Barnaba İncili’ ile aynı eser olup olmadığını tespit etmek imkânsızdır.

Diğer taraftan bu ‘İncil’, 2. yy.da İskenderiye’de yazılmış olan “Barna­ba Mektubu” veya 431’den sonra Kıbrıs’ta kaleme alınmış olan “Barnaba İşleri” apokrifi ile karıştırılmamalıdır. Kaldı ki, yazı üslubu ve içerik itibarıyla “Barnaba Mektubu” ile ‘Barnaba İncili’ de birbirleriyle uyuşmamaktadır. En basitinden; biri sünnetin gereksiz olduğunu savunurken diğeri gerekli kılmaktadır.

1986’da Hakkâri yakınlarında bu İncil’in eski bir Süryanice nüshası bulunduğu iddia edildi. Ancak hemen sonrasında, el yazmasının aslında kanonik Kutsal Kitap’ın Süryanice bir nüshası olduğu tespit edildi. Kitabın başlığı Süryanice/Aramicede şöyledir: “Shimmit maran paish kteewa aha ktawa al idateh d-rabbaneh d-dera illaya b-ninweh b’sheeta d-alpa w-khamshamma d-maran’. Türkçesiyle: ‘Yüce Rabbin İsmiyle, bu kitap Ninova’da ki manastırın rahipleri tarafından Rabbimizin 1500 senesinde yazılmıştır.” Birinci Yüzyıl yazıtları deri kitap halinde değil papirüs ruloları olarak yazılmaktaydı ve resim bulundurmuyorlardı, dolaysıyla bu kitabı mevcut İncil’den daha erken bir döneme dayatmak imkansızdır. Barnabas İnciline dönecek olursak, orijinal olmadığını gösteren hataları şu şekilde sıralayabiliriz:

(1) MEKAN VE TARİH HATALARI:

A. İsa’nın Pontius Pilatus yönetimi sırasında doğduğunu, onun yönetimi sırasında da yargılandığını yazmaktadır (3 ile 217.böl.). Ancak Romalı vali, hem Luka 3:1’e, hem Josephus’a, hem de Romalı tarihçilere göre Tiberius yönetimi sırasında İ.S. 26 yılında göreve başladı.

B. ‘Barnaba İncili’nde İsa, Celile denizinden Nasıra’ya varırken tasvir edilmektedir (20-21. bölüm). Ama Nasıra 600 metrelik rakımla Celile denizinden 25 km.lik uzaklıktadır. Kudüs’ü de göl kenarında gösterir (151-152. böl.), ama 811 metrelik rakımla Ölü Deniz’den 23 km. uzaklıktadır.

C. Adem ile Havva’nın elma yediklerini söyler (40. böl). Ne var ki, Tevrat “iyi ile kötüyü bilme meyvesi”nden söz der. Bu hata, hem ‘elma’ hem de ‘kötülük’ için İncil’in Latince çevirisinde kullanılan ‘malum’  kelimesinin karıştırılmasından kaynaklanır.

D. İsa’dan “Jesu Cristo” (İsa Mesih) olarak söz eder; aynı zamanda İsa, “Ben Mesih değilim” derken görülür (42. böl.).

E. 50. bölümde ‘minuta’dan, altın dinar’ın bir alt para birimi olarak söz eder. Hâlbuki Roma İmparatorluğu’nda dinar gümüştendi; ‘minuta’ ise İspanya’da yüzyıllar sonra kullanılan bir para birimidir.

F. ‘Lütuf Yılı’ (jubilee) her 100 yılda bir kutlanır der (82. böl.). Hâlbuki Tevrat’a göre her 50 yılda bir kutlanır (Lev.25). Yazar, Lütuf Yılı’nın (jubilee) her 100 yılda bir kutlanmasını emreden Papa VIII. Boniface’nin 1330 yılındaki fermanından etkilenmişe benzer.

G. 119. bölümde ‘şeker’den söz eder. Hâlbuki şeker Akdeniz kültürüne 7. yy.dan sonra Araplar tarafından getirildi.

H. 91. bölümde 40 günlük oruç/perhizden söz edilmektedir. Hâlbuki İznik Konseyi’ne kadar (İ.S. 325) bu Hıristiyan geleneği bilinmemektedir. Dönemin Yahudi kaynaklarında da yoktur (Mişna, Tractate: Taanith “Oruç günleri“).

I. 93. bölümde Hirodes İsa’ya tapar. Ama bu, kendini Tanrı ilan eden tarihsel Hirodes’in karakteri ışığında mümkün gibi görünmemektedir (Luk. 22:47-54, 66-71; 23:1-23).

J. ‘Barnaba İncili’ şarabın fıçılarda saklandığını söyler (152. böl.). Hâlbuki İ.S. 5. yy.a kadar tulumlarda veya amforalarda (küpler) saklanır, fıçılar bilinmezdi. Filistin’de de fıçı için uygun ağaçlar yetişmemektedir. Fıçı, çok sonradan Galya’da ve Kuzey İtalya’da geliştirilen bir teknikle üretilmiştir.

(2) KURANLA ÇELİŞKİLER:

A. Kuran 7 gökten bahseder (Bakara, 29) Barnaba ise 9 (3 böl.).

B. Kuranda Meryem büyük sancılar içinde İsa’yı dünyaya getirir (Meryem, 23 böl.) Barnabada sancısız (178 böl.)

C. Kuranda İsa’ya bahşedilen isimlerden bir tanesi “Mesih”, Barnaba İsa’ya “Mesih değildir” diyor.

D. Kuran domuz etini haram sayar, Barnabas ise “yediğiniz herhangi bir şey sizi haramlık yapmaz” der. (32 böl.)

E. Barnaba Allah’ın bir Ruh sahibi olduğunu öne sürer.

F. İslamiyete ve Hristiyanlığa göre ilk sünnet edilen kişi Hz. İbrahimdir. Barnaba’ya göre Hz. Ademdir.

Görüldüğü gibi bu doküman ne orijinaldir ne de güvenilirdir. Tarihi açıdan hiç bir testten geçmemektedir ve günümüzün mevcut İncilini ve Kuranı çelişkiye sokan ifadeler ile doludur.

****

KAYNAKÇA:

  • Bektaş, Hamza. İlim ve Sanat Dergisi, Mart-Nisan 1986; ve: “Original Bible of Bar­nabas Found in Turkey”, The Minaret 12, 3; 1.+ 16. Nisan, 1985.
  • Kitab-ı Mukaddes; “Barnaba İncili ve Gerçekler.”
    http://www.kitabimukaddes.com/barnaba-incili-ve-gercekler.html
  • Madrigal, Carlos. “Apologia: İncil ve Hıristiyanlık Sorgulanıyor.” Dharma Yayınları, 2009, sf. 602-609.
  • Pankow, Ron. “The Barnabas Bible?”, in: Arabia 1985/1405//March-April/ Rajib, n.p.