Küçük Ayasofya diye tanınan bina Jüstinyen döneminde inşa edilmiş bir kiliseydi. İsmi “Aziz Sergios ve Bakos” kilisesiydi. Sergios ve Bakos, İmparator Galerius döneminde Hristiyanlığı benimsedikleri için şehit edilen iki Roma askeriymiş. Bakos işkenceler sonucu hayata veda ederken, Sergios idam edilimiştir. Rivayete göre I.Jüstin Bizans imparatoruyken, yeğeni Jüstinyen devlete karşı komplo suçlarından idam ile suçlanır. Fakat idam öncesindeki gece Sergios ve Bakos Jüstin’in rüyasına girer ve Jüstinyen’e karşı merhametli olmasını söyler. Böylece ceza düşer ve Jüstinyen’in hayatı kurtulur. Zamanla Jüstinyen Bizans imparatoru olur ve MS. 536 senesinde hayatını kurtaran bu iki azizin anısına kendi saray binasının yakınlarında bir kilise binası inşa eder. Jüstinyen döneminden kalma mermer kitabeler hala cami içersinde görülebilmektedir. Bu kitabeler Jüstinyen, karısı Teodora ve Aziz Sergios’u konu alan şiirler içermektedirler. 6. ve 7. yüzyıllarda kilise bir dönem Latinler tarafından kullanılır ve Konstantinopolis’teki Latin cemaatinin kilisesi olur.
Fetih sonrası bir dönem kilise olarak kullanılmaya devam eden bina, II. Beyazıt döneminde (1506-1513 yılları arası) Hüseyin Ağa tarafından camiye dönüştürülür. 1740 senesinde Hacı Ahmet Paşa camiyi restore eder ve bir şardıvan ekler. 1762’de minare eklenir, fakat günümüzün minaresi 1956 senesinden kalmadır. 2006 yılında ise, uzun restorasyon çalışmaları sonrasında, camii tekrar ibadete açılır.
****
KAYNAKÇA:
- Freely, John. “Blue Guide Istanbul.” W. W. Norton & Company, 2000, sf. 137.
- Van Millingen, Alexander. “Byzantine Churches in Constantinople.” McMillan. London, 1912, sf. 62-83.
- Resimler: Kişisel ve Wikimedia Commons.