Şehitler.001

Aziz Polyeuktos Hıristiyan dünyasında bile az tanınmış bir azizdir. Geleneğe göre, Polyeuktos Roma ordusunda hizmet vermiş olan zengin bir memurdur. Kendisi İmaparator Valerian altında Malatya şehrinde görevlendirilmiş ve M.S. 259 senesinde Malatya’da Hıristiyan bir şehit olarak vefat etmiş.

Bizans tarihçisi Simeon Metafrastes’e göre Polyeuktos’ın yakın dostu Nearkus Hıristiyanlığı benimser ve Nearkus’ta gördüğü derin değişim ve tutkulu iman hayatından etkilenen Polyeuktos, Hz. İsa’ya iman eder. Polyeuktos un yeni yaşamı tek tanrılığı gayretli bir şekilde savunarak geçer. Ateşli bir imana sahip olan Polyeuktos şehir meydanına gider ve putlara tapınmaya emreden Decius fermanını yırtar. Bu olaydan birkaç dakika sonra şehrin ortasından geçen 12 put taşıyan bir geçit töreniyle karşılaşır ve putları ayak altına alarak teker teker parçalar. Bunun üzerine yetkililer Polyeuktos’u göz altına alır ve eşi ve çocuklarının ısrarına rağmen korkunç işkencelere mağruz kaldıktan sonra idam edilir. Polyeuktos Malatya’da gömülür ve kalıntıları onun adına bina edilen bir şapelde muhafaza edilir. 6. yy. İstanbul’daki kilise inşaat edilir edilmez kafatası dahil olmak üzere bir çok kutsal emaneti bu yeni binaya taşınır ve kilise binası onun anısına adanır.

Günümüzde Polyeuktos kilisesinin kalıntıları Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının karşısındaki parkta yer almaktadır. Ayasofya inşaat edilmeden önce sadece İstanbul’un değil, dünyanın en büyük kilsesi idi Polyeuktos Kilisesi. Aslında Ayasofya’ya ve İustinianusa ilham veren binanın ta kendisi budur. Aristokrat Anicia Juliana tarafından yapılan bu bina Tevratta geçen Süleyman tapınağının ölçüleri alınarak yapılmış. Tur rehberlerin ve tarihçilerin Iustinianus’a atfettikleri meşhur bir söz vardir. Bildiğimiz kadarıyla Ayasofya’nin inşaatı bittiğinde Iustinianus, yeni kilisenin içine girmis ve sonra Tevratta ele alınan Suleymanın tapınağına atıfta bulunarak soyle demis: “Ey Suleyman, Seni geçtim!” Büyük olasılıkla bu İmparatorun Süleyman peygamberle bir benzetmeden çok Juliana ve Polyektos kilisesine politik bir göndermeden ibaretti. Kilise hakkındaki tarihi kayıtlar pek azdır, fakat bildiğimiz kadarıyla bina 11. yüzyıla kadar ayakta durmuş  sonrasında ise kullanılmadığı için yavaş yavaş harabeye dönüşmüş.

1960’lı yıllarda Büyükşehir Belediyesinin yanından geçen alt geçit kazıları yapılırken bu harabeler keşfedilmiştir. Kazılardan sonra birçok keşfedilen eser, İstanbul Arkeoloji Müzesine götürülmüş ören yeri ise günümüzde bir parkın tam ortasında yer alıp ziyarete açık hale getirilmiştir

****

KAYNAKÇA:

  • Butler, Alban, Rev. “The Lives of the Fathers, Martyrs, and Other Principal Saints.” Dublin: James Duffy, 1866; Bartleby.com, 2010. www.bartleby.com/210/.
  • Hamblin, William James ve David Rolph Seely. Solomon’s Temple: Myth and History. Thames & Hudson, 2007, sf. 109.
  • Resim: Menologion of Basil II. Wikimedia Commons.