Şehitler.002
Bundan 1700 sene önce günümüzün Kadıköy’u Kalkedon olarak adlandırılan küçük bir ticari limandı. İstanbul ve Konstantinopol diye tanıdığımız şehir daha ortalıkta yoktu bile. Kadıköy’de Filofronos adında bir Roma senatorü ve ailesi yaşarmış. Filofronos’un kızı Evfemya genç yaşta iman etmişti. 307 senesinde Kadıköy’ün valisi Priskus bölgenin bütün sakinlerine pagan ilah Ares’e kurban sunmalarını emretti. Evfemya ve diğer imanlı arkadaşları evlerde gizlice toplanıp Rabbe tapınırlarken yakalandılar. Valinin emirlerini uygulamayıp kurban sunmayı reddetikleri için işkencelere maruz kaldılar. Evfemya yakalananların en genciydi ve ailesinin rütbesinden dolayı en korkunç işkencelere maruz kaldı. 16 Eylül 307’de İmparator Diokletyanus tarafından arenaya vahşi hayvanlara bir yem olarak atılan bu genç kız bir ayının pençeleri altında hayata gözlerini yumdu.

Ama Evfemya’nın ölümü bir son değil bir başlangıçtı. Öldükten sonra kalıntıları bir lahite koyuldu. Diokletyanus’un ölmesi ve Konstantin’in imparator olmasıyla birlikte Hristiyanları serbest kılan Milano fermanı yayınlandı ve ilk kilise binaları kurulmaya başlandı. Kadıköy’ün ilk kilise binası Evfemya’ya adandı ve ismi Aya Evfemya olarak tarih kitaplarına geçti. Kilise biter bitmez Evfemya’nın kalıntılarını barındıran lahit bu yeni kiliseye yerleştirildi. Yaklaşık 100 sene sonra, 451 yılında bu kilise binasında 4. Ekümenik Konsil gerçekleşti. Monofizit sapkınlığı burada son buldu ve Kilise Babaları bir kez daha İncil’in mesajını sapkın öğretişlere karşı muhafaza etmiş oldular. 617 senesinde Kadıköy Sasanilere düşmeden evvel Evfemya’nın kalıntıları Avrupa yakasına, bugün Sultanahmet Meydanının köşesinde Adliye binasının otoparkında harabeleri bulunan yeni bir kilise binasına taşındı. Sasanilerin istilasıyla Kadıköy’deki kilise binası son buldu fakat Evfemya’nın kalıntıları kurtulmuştu. Bugünlerde Balat’taki Rum Ortodoks Patrikhanesine gidecek olursanız… Kilisenin içinde sağ tarafta kalıntılarının bulunduğu gümüş tabutu görebilirsiniz.

Evet; Evfemya hayatıyla bir bedel ödemiştir, fakat Rab Hristiyan tarihi boyunca O’nun adından söz ettirmiştir. Peki ya biz? Bu dünya’ya ne tür ruhsal ve manevi miraslar bırakacağız?

****

KAYNAKÇA:

  • Butler, Alban, Rev. “The Lives of the Fathers, Martyrs, and Other Principal Saints.” Dublin: James Duffy, 1866; Bartleby.com, 2010. www.bartleby.com/210/.
  • Knight, Kevin (ed.), “Letter from the Synod of Chalcedon to Leo (Letter 98)”, Letters of Leo the Great, New Advent, retrieved 2007-12-09.
  • Resim: Martyrdom of Saint Euphemia. Wikimedia Commons.