Birinci Yüzyıl Anadolu Kiliseleri.003

İncil’de bahsi geçen bölümler: Vahiy 2:8-11.

İzmir ünlü ozan Homeros’un doğduğu şehirdir. Helenistik dönemi İzmir şehri M.Ö.  4. yüzyılda Büyük İskender tarafından kurulmuştur. Denize bitişik konumundan dolayı büyük bir limana sahipti ve 100,000 nüfuslu önemli bir ticari merkez olmuştu. Bugün Agora (yani Çarşı) kalıntılarını görmek hala mümkündür. Antik dünyada İzmir doğal güzellikleriyle tanınıyordu ve bugün bile kullanılan “Güzel İzmir” lakabı buradan gelmiştir.

İzmir kilisesi üçüncü müjdeleme seyahati sırasında Pavlus tarafından kurulmuştur (M.S. 53-56). Kilise çok zulüm görmüştü. İlk olarak şehirde yaşayan dindar Yahudilerin tepkilerini çekmişler, sonrasında Roma tarafından sistematik bir zulüm politikasına maruz kalmışlardı. Bazı imanlılar hapse atıldı, bazıları ise imanlarından dolayı şehit oldular. Bunun başlıca sebebi, Roma İmparatoruna tapınılan kült merkezlerinden bir tanesinin İzmir’de bulunmasıydı. İzmir “Neokoros”tu yani İmparator tapınışını sağlayan ve muhafaza eden şehir. Doğal olarak imanlılar imparatora tapmayı reddetmiş ve birçoğu canları pahasına İsa’yı izlemeye karar vermişlerdi. Vahiy bölümünde İzmir topluluğunu bekleyen sıkıntılar önceden bildirilir. Bazılarına göre bu peygamberlik Polikarp hakkındadır. Elçi Yuhanna’nın öğrencisi olan Polikarp M.S. 96 senesinde İzmir kilisesi’nin önderi olmuş ve 155 senesinde 10 gün esir tutulduktan sonra yakılarak şehit edilmiş. Sezar’ı Rab olarak tanıması için onu zorlayan cellada: “Sen beni ancak bir saat süreyle yanıp sonra sönecek olan ateşle tehdit ediyorsun, fakat kötüler üzerine gelecek olan yargı ateşinden ve sonsuz cezadan habersizsin. Ne duruyorsun? Ne yapacaksan yap” demişti.

Kilise, Rab tarafından teselli edilip hiç azarlanmamış, tersine iman ve cesaretinden dolayı takdir görmüştü. Zulümlere rağmen sadık kalan imanlılara 2 şey vaat ediliyor: “Ölüm pahasına da olsa sadık kal, sana yaşam tacını vereceğim. Kulağı olan, Ruh’un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelen, ikinci ölümden hiçbir zarar görmeyecek.” Yaşam tacı bir onur ve kudret simgesidir. Nasıl Kadife Kale İzmir limanından bir taç gibi yükseliyorsa sıkıntı çeken imanlılar aynı şekilde Rab tarafından cennette yükseltileceklerdir. Yani onlara büyük onur ve kudret bahşedilecek. Aynı imanlılar her ne kadar ilk ölümü, yakılarak tecrübe etseler de, ebedi ölümü yani sonsuza dek sürecek ateşi tatmayacaklardır.

****

KAYNAKÇA:

  • Madrigal, Carlos. Kıyamet Günü. Yeni Yaşam Yayınları. İstanbul, 2000, sf. 51-52.
  • McRay, John. “Archaeology & The New Testament.” Baker Academic. Grand Rapids, 2008, sf. 272-273.
  • Wilson, Mark. “Biblical Turkey, A Guide to the Jewish and Christian Sites of Asia Minor.” Ege Yayınları. İstanbul, 2010, sf. 309-316.
  • Türkçe Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes Şirketi & Yeni Yaşam Yayınları, Eski ve Yeni Çevirisi.
  • Resimler: (harita) Erin Erkun, http://www.greeceturkeytours.com, Wikimedia Commons.